Saçlar neden dökülür?

Uzmanlar, günde 50-100 adet saç telinin dökülmesini normal sınırlar içerisinde kabul ederken, eğer aşırı miktarda saç kaybı ve saçlarda gözle görülen incelme oluşursa, en kısa zamanda doktora başvurulması gerektiğini bildiriyor.
Tüm toplumlarda saçlarla saç şekillerinin sosyal ve kültürel bir önemi vardır. Saç dökülmesiyle karşılaşan bir kişi, kendisini fiziksel ve ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak, bu durumdan kurtulabilmek için değişik yöntemlere başvurabilir. Ancak, saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru bir tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme şikayetleri bulunanların, deri hastalıkları uzman hekimlerine başvurmaları gerekir. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90′ı sürekli uzama halindedir. Bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10′luk kısım ise, 2-3 ay kadar süren dinlenme evresinde bekler. Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar dökülür, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmelerinin çoğu da işte bu normal saç büyüme döngüsünden kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi ise normal sınırlar içerisinde kabul edilir. Saç dökülmesinin nedenlerini bilmek hem bilinçli davranarak baştan bazı tedbirler almanızı sağlayacak, hem de bir sorun yaşadığınızda doğru tedavi şekli konusunda sizi yönlendirecektir. İşte sizi bu önemli sorundan kurtaracak saç dökülmesinin başlıca nedenleri.
Uygunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı: Uzmanlara göre; boya, renk açma, düzleştirme veya perma gibi yöntemler, uygun koşullarda yapılmazsa saça zarar verebiliyor. Bu yöntemlerin sık sık veya aynı anda uygulanması da saçı zayıflatıp kırılmasına neden olabiliyor. Saçı çeken atkuyruğu, örgü, sıkı lastiklerle toplama gibi saç şekillerinin de sıklıkla uygulanmaması gerekiyor. Çünkü saç diplerine etki eden sabit çekme kuvveti saç kaybına neden olabiliyor. Sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamak ise saçı kırabiliyor.
“FIRÇA YERİNE GENİŞ AÐIZLI VE DÜZ UÇLU TARAKLAR KULLANILMALI”
Şampuandan sonra krem kullanmak saç taranmasını kolaylaştırıyor. Islakken daha kırılgan olduğu için, saçı havlu ile ovalayarak kurutmaya çalışmaktan kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, fırça yerine geniş ağızlı ve düz uçlu tarakların tercih edilmesi gerektiğini bildiriyor.
Ailesel saç kaybı: Saç dökülmelerinin en sık rastlanan sebebinin kalıtsal özellik olduğunu bildiren uzmanlar, bu kalıtıma sahip olan kadınlarda saçlarda azalma görüldüğünü, ancak kellik oluşmadığını belirtiyor. Bu duruma ‘erkek tipi kellik’ deniyor ve 10-20-30′lu yaşlarda başlayabiliyor. Son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına rağmen kalıcı bir düzelme sağlamanın saç transplantasyonu dışında henüz mümkün olmadığını ifade eden uzmanlar, hasta için uygun olacak yöntemin doktor tarafından seçilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Alopesi areata: Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı alanlar oluşuyor. Nadiren tüm saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabiliyor. Her yaşta görülebilen bu tip saç dökülmesini yapan neden bilinmemekle birlikte, birçok hastada saçlar daha sonra kendiliğinden büyüyor.
Doğum sonrası: Gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildiriyor.
Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Hastalıkların, saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiğini belirten uzmanlar, yüksek ateş ve ağır bir hastalıktan 4 hafta ila 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı gelişebileceğini, ancak zamanla saçların eski halini alacağını bildiriyor.
Tiroid hastalıkları: Fazla veya az çalışan tiroid bezinin saç kaybına neden olabildiğini belirten uzmanlar, hastalığın tedavisiyle saç kayıplarının da giderilebileceğini bildiriyor.
Eksik protein içerikli beslenme: Proteinden fakir diyetler yapan veya anormal beslenme alışkanlığına sahip kimselerde protein eksikliği oluşuyor ve vücut proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokuyor. Bundan 2-3 ay sonra da yoğun bir saç kaybı oluşuyor. Uzmanlar, bu durumun yeterli miktarda protein alınımıyla düzelebileceğini belirtiyor.
MANTAR HASTALIÐI ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
İlaçlar: Uzmanlara göre, bazı ilaçlar geçici bir süre saç dökülmesine neden olabiliyor.
Kanser tedavileri: Bazı kanser tedavilerinin saç hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini belirten uzmanlar, hastaların saçlarının yüzde 90′ını kaybedebileceklerini, ancak terapi sona erdikten sonra saçların tekrar büyüme göstereceklerini ve eski hallerine döneceklerini bildiriyor.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir bayanda saç dökülmesinin ancak kalıtsal yatkınlıkla oluşabileceğine işaret eden uzmanlar, dökülme gerçekleşirse hapların doktor kontrolünde değiştirilmeleri gerektiğini belirtiyor.
Demir eksikliği: Demir eksikliğinin de saç dökülmesine neden olduğuna işaret eden uzmanlar, bazı kişilerin demiri besinsel olarak eksik aldıklarını, bazılarında ise demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olduğunu belirtiyor. Bayanlarda adet kanamaları nedeniyle demir eksikliğinin daha sık görüldüğünü bildiren uzmanlar, bu durumun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastaların 1-3 ay içinde aşırı bir saç dökülmesi fark edebileceklerini belirten uzmanlar, bu durumun birkaç ay içinde geçebileceğini, ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybının ömür boyu devam edeceğini bildiriyor.
Mantar hastalıkları: Küçük yamalar halinde kabuklanmalarla başlayıp yayılabilen, saçlarda kırılma, saçlı deride kızarıklık ve şişlik, hatta sızıntıya neden olabilen mantar hastalığının çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerektiğini bildiriyor.
Saç koparma hastalığı (Trikotilomani): Çocuklar ve bazen erişkinler, saç, kaş veya kirpiklerini koparıncaya kadar çekebiliyor ve bunu bir alışkanlık haline getiriyor. Uzmanlar, böyle durumlarda psikolojik yardım alınmasını öneriyor.
Yan taraftaki başlıklardan diğer konularıda seçip göz atabilirsiniz...

Köpüren Şampuanmı Yoksa Az Köpürenmi?

Şampuanın köpürme miktarı içinde kullanılan köpürtücü maddelere ve kullanılan suyun sıcaklığına bağlıdır.Ayrıca saç ne kadar kirliyse,şampuan o kadar az köpürür.Su ne kadar sert ve kireçliyse,o kadar fazla şampuan kullanmak gerekir.Köpürme,şampuanın çok fazla temizlediği anlamına gelmez.Ayrıca şampuan işlemini uyguladıktan sonra,saçın çok iyi durulanması gerekir.Krem işlemini uygularken,kullandığımız saç kremi herhangi bir bakım özelliği taşımıyorsa saç derisine temas etmeyecek şekilde sadece uç kısımlara uygulanabilir.
SABUNUN SAÇLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Saçı yıkarken kesinlikle sabun kullanılmamalıdır.Çünkü sabun saç tellerinin kurumasına ve üstündeki küçük canlı hücrelerin ayrılmasına neden olur.Saç derisinin asit seviyesi ciltten daha fazla asit içerir.Bu nedenle bazik özellikli sabun saç için kesinlikle tavsiye edilmez.

SAÇLARI SÜREKLİ TOPLAMAK SAÇA NE GİBİ ZARARLAR VEREBİLİR?
Bayanlar saçlarını neden toplarlar biliyor musunuz? Çünkü artık saçın yıkanma zamanı gelmiştir.Bu durum saça çok zarar verir.Özellikle sıkı tokalarla toplamak,saç teli hücrelerinin sıkışmasına yol açar ve saçlar kırılır. Hanımlar saçlarını çok gergin bir şekilde topluyorsa belli bir zaman sonra alında ve şakaklarda saç dökülmesi sorunuyla karşılaşabiliyorlar.Saçları genelde toplamak yerine,açık bırakarak saç telleri hücreleri ve deri hücrelerinin hava almasını sağlamak gerekir.
TARAK VE SAÇ FIRÇASI SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Herhangi bir saç fırçası veya tarağa baktığımız zaman kılların arasında ek yerleri olduğunu görürüz.Bu ek yerleri saç tellerinin zarar görmesine neden olur.Ayrıca bazı saç fırçalarının kıllarındaki veya tarakların dişlerindeki pürüzler uzun süreli kullanımla kaybolur.Ancak bu arada saça oldukça zarar verir.Bu nedenle tek parçadan imal edilmiş taraklar tercih edilmelidir.Saç fırçası alırken kıllarını inceleyin.Kılların üzerinde hiçbir pürüz olmamasına dikkat edin.Tarakların dişleri de mümkün olduğunca geniş olmalıdır.Saçınızı tararken nemli veya ıslak olasına dikkat edin. Saç kuruyken taranırsa saç kırılır ve zaman içinde kurumasına neden olur.

Yüz derisinde olduğu gibi kafa derisinde ve saçlarda, bünye özelliklerine göre değişiklikler söz konusudur. Hemen hemen her iki kişiden birinin kafa derisindeki yağ bezleri normalden fazla yağ üretir. Sonuç, yağlı saçlar! Yüzünün derisi yağlı olanların genellikle kafa derisi de yağlıdır. Herkesin kafa derisinde kepeklenme olur; derinin kendini yenilemesinin bir sonucudur bu durum. Altında yeni deri oluştuğunda, eski deri canlılığını yitirir ve kepek halini alır. Bu kepeklenme ise, iki durumda problem haline gelir: Derinin fazla yağ üretimi nedeniyle kepekler bir kabuk gibi kafa derisine yapışır. Bu durumda saçların dip tarafı yağlı, öteki kısımları ise kurudur. Yağ bezlerinin az yağ üretmesi durumunda ise, kafa derisi kuru olduğu için kepekler etrafa uçuşur. Bu durumda, saçlar da genellikle cansız ve kırılgan olur.

-Yağ şampuanı, kuru saçlar için

2 yemek kaşığı dolusu, susam yağı, bademyağı veya ayçiçeği yağı ve 3-4 yemek kaşığı dolusu nohut unu hazırlanır. Saçlar yıkanmadan önce, seçilen yağ ile masaj yapılır. Sonra, artan yağ ile nohut unu, belki biraz da sıcak su eklenerek, akışkan bir lapa haline getirilir. Bu lapa ile saçlar şampuanlanır ve iyice durulanır.

-Lavanta şampuanı, tüm saç tipleri için

100 ml hazır bitkisel şampuana 4 damla lavanta ve 4 damla ökaliptus yağı eklenir ve çok iyi karıştırılır.

-Limon şampuanı, yağlı saçlar için

5 yemek kaşığı dolusu ince kıyılmış ısırganotu yaprağı yarım litre soğuk suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır, 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Bu arada, 1 limonun suyu sıkılır. Ayrıca 2 yumurta sarısı çalkalanır. Limon suyu, yumurta sarısı, 5 damla limon yağı ve 1 tatlı kaşığı dolusu hazır bitkisel şampuan, ısırganotu çayına eklenerek karıştırılır. Saçlar bu şampuanla yıkanır ve iyice durulanır.

Yağ friksiyonları

Yağ friksiyonları her saç tipi için yararlıdır, ama özellikle hırpalanmış ve kuru saçlar, uçlarına kadar bu bakımdan yararlanırlar. Şifalı bitki çayları ile birlikte de kullanılabilen değerli bitki yağları, saçlara canlılık, esneklik ve parlaklık kazandırır, zararlı çevresel etkilerden korur, perma, çok sıcak fön çekme ve sürekli boyanın olumsuz etkilerine karşı dayanıklılık kazandırır.

-Yağ friksiyonu, kuru ve hırpalanmış saçlar için

25 ml bademyağı(veya kabak çekirdeği yağı) ve 25 ml zeytinyağı karıştırılır ve saçlara friksiyon yapılır. Daha sonra saçlar bir havlu ile örtülerek, birkaç saat veya gece boyunca etkilemeye bırakılır.

-Etkili yağ kürü, çok hırpalanmış saçlar için

40 ml hintyağı ve 20 ml soya yağı bir cam şişede veya kavanozda iyice karıştırılır. 2’şer tatlı kaşığı dolusu ısırganotu, biberiye ve kekik eklenir. Çok iyi çalkalanarak 2 gün bekletildikten sonra süzülür. Bu yağ saçlara emdirilir ve 40 dakika etkilemeye bırakılır.

-Yağ friksiyonu, yapısal zarar görmüş saçlar için(örneğin, boya veya perma sırasında)

40 ml tatlı badem yağı ve 20 ml hintyağı karıştırılarak saçlara ve özellikle de saç uçlarına iyice yedirilir. Bir saat süreyle etkilemeye bırakılır.

-Yağ friksiyonu, kepeğe karşı

10 damla ökaliptus yağı, 15 damla biberiye yağı ve 50 ml jojoba yağı, sıcak su banyosunda ısıtılarak iyice karıştırılır ve kafa derisine ve saçlara yedirilir.

-Yağ friksiyonu, yağlı saçlar için

12 damla bergamot yağı(turunç kabuğu yağı), 13 damla lavanta yağı ve 50 ml jojoba yağı, sıcak su banyosunda ısıtılarak iyice karıştırılır ve saçlara yedirilir.

Durulama suları – Hızlı ve etkili

Yıkamadan sonraki durulama suları, özellikle yağlı ve kepekli saçlarda mucizeler yaratabilir. Kuru veya kaşıntılı kafa derisi de, bitkisel katkılı durulamalarla veya elma sirkesi ile rahatlatılabilir. Durulamalar, yıkanmadan sonra uygulanır ve saçlar artık başka bir biçimde yıkanmaz.

-Sirke durulaması, parlaklık ve esneklik kazandırmak için

1 yemek kaşığı elma sirkesi ve 5 damla hintyağı, 1-2 litre sıcak suya karıştırılır. Saçlar bu suyla durulanır ve kafa derisine masaj yapılır.

-Limon durulaması, yağlı saçlar için

1 limonun ince rendelenmiş kabuğu ve 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ıhlamur, yarım litre suya eklenir ve kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra 10 dakika demlenmeye bırakılır ve süzülür. 8 limonun suyu ile birlikte, hepsi bir şişeye veya kavanoza aktarılır ve çalkalanarak 2 gün bekletilir. Saçlar yıkandıktan sonra, 1 litre ılık durulama suyuna, şişedeki sıvının 1/8 bölümü eklenir.

-Isırganotu durulaması, kafa derisi kaşıntısına karşı

¼ litre elma sirkesi kaynama derecesine kadar ısıtılır(ama kaynatılmaz) ve içine 1 avuç dolusu ısırganotu yaprağı eklenir. 15 dakika demlendikten sonra süzülür, saçlar durulanır ve kafa derisine masaj yapılır.

-Bitki durulaması, kepeğe karşı

2 bardak dolusu kaynar derecedeki suya 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış hindiba çiçeği(sarı saçlara), veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ısırganotu yaprağı(kumraldan esmere kadar) eklenir ve soğuyana kadar demlenmeye bırakılır. Sonra süzülür, saçlar durulanırken, kafa derisine de hafif masaj yapılır.

-Saç dökülmesine karşı etkili bir reçete

3-4 hafta boyunca her gün, 1 avuç dolusu ince kıyılmış ısırganotu kökü 8-10 saat boyunca 1-2 litre suda bekletilir, sonra 3-4 avuç ısırganotu yaprağı eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 10 dakika boyunca, üstü kapalı olarak demlenmeye bırakılır ve süzülür. Bu suyla kafa derisi ve saçlar 5 dakika boyunca yıkanır ve kafa derisine masaj yapılır. Ama her yıkamadan önce, kafa derisine, İsveç Şurubu ve ısırganotu tentürü ile dönüşümlü olarak friksiyonlar yapılır. Daha ilk haftada saç dökülmesi durur ve tedavi süresinin sonuna doğru yeni saçlar çıkmaya başlar. Daha sonra bu tedavi 3-4 günde bir uygulanırsa, saç dökülmesi uzun vadede önlenmiş olur ve saçlar, esneklik ve parlaklık kazanarak, sağlıklı bir görünüme de sahip olurlar. Bu tedavi, kepeklenmeye karşı da çok etkilidir.

Rahatlatıcı Banyolar

Stres ve gerginlik, bedensel ve ruhsal boyutta rahatsızlıklara yol açtığı gibi, kişinin dış görünümünü de olumsuz etkiler. Banyoların rahatlatıcı etkisini hepimiz çok iyi biliriz. Problemler ve stres, sıcak su tarafından, bedenden sökülüp atılırlar. Kaslar gevşer, sinir sistemi ve kan dolaşımı olumlu etkilenir. Yatmadan önce alınan bir tam banyo, en etkili uyku ilacıdır. Bir soğuk algınlığı başlangıcında alınan, eterli yağlar veya bitki katkısı içeren bir banyo çok yararlı olabilir. Ama, gerekli katkılarla hazırlanan bir tam banyonun, deri için en etkili güzellik ilacı olabileceği de unutulmamalıdır.

Bitkisel yağlar veya süt ürünleri eklenen banyolar, derinin koruyucu örtüsünü güçlendirdikleri için, deri kuruluğunu karşı da uzun süre etkili olabilirler. Bu nedenle, banyodan sonra derinin kremlenmesine gerek kalmaz. Şifalı bitki katkılarıyla hazırlanan banyolar, yağlı ve sivilceli deri için çok basit ama etkili bir tedavi anlamı da taşırlar. Banyo sonrasında deriye bir nemlendirici sürülmesi uygun olur. Değerli maddeler içeren banyo katkılarının etkinliklerine zarar vermemek için, banyo suyunun çok sıcak olmaması gerekir(37 derece).

*Bir tam banyoyu, haftada 1-2 kereden fazla almayın.

*Önceden ağır yemekler yemeyin ve banyo suyunun 37 dereceden sıcak olmamasına dikkat edin; her iki durum da, kan dolaşımını olumsuz etkileyecektir.

*İdeal banyo süresi 15-20 dakikadır; fazlası deriyi ve kan dolaşımını olumsuz etkileyebilir.

*Banyo sonrasında, yatakta kısa bir dinlenme çok rahatlatıcı olabilir.

-Ökaliptus yağı banyosu, sivilceli deri için

Banyo suyunu doldurmaya başlayın ve su bir karış kadar yükseldiğinde, biraz kremanın veya sütün içine karıştırdığınız 5 damla ökaliptus yağını suya ekleyin. Bu katkının eşit oranda dağılabilmesi için, küveti duş süzgecinden akan suyla doldurun.

-Şifalı bitki banyoları

Deriniz yağlıysa 150g mayıs papatyası veya civanperçemi, deriniz sivilceliyse 150g kuru nane veya atkuyruğu kullanın. Bitkiler 1 litre kaynar suyla haşlanır ve soğuyana kadar demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.

-Ebegümeci banyosu, iltihaplı, sivilceli deri için

50g kurutulmuş veya 100g taze ebegümeci çiçeği ve yaprağı ince kıyılmış olarak, kaynar derecedeki 2 litre suyla haşlanır, soğuyana kadar demlenmeye bırakılır, süzülür ve banyo suyuna eklenir. Kan dolaşımını hızlandırmak için banyodan sonra beden, orta sertlikte bir fırça ile fırçalanır.

-Elma sirkesi banyosu, yağlı cilt için

¼ litre elma sirkesi banyo suyuna eklenir. Banyodan sonra duş alınmaz, sirkeli su derinin üstünde kurumalıdır. Daha sonra, yağlı olmayan bir nemlendirici beden losyonu uygulanır. Banyo suyuna eklenen 8 damla lavanta yağı, antiseptik etkiyi arttırır ve ruhsal açıdan dengeleyici ve yatıştırıcı etki yapar.

-Lavanta yağı banyosu

¼ litre elma sirkesi(yağlı deriye karşı) veya ¼ litre krema(normal, kuru veya karışık deri için), 8 damla lavanta yağı ile iyice karıştırılır, banyo suyuna eklenir ve su da iyice karıştırılır. Krema-lavanta banyosundan sonra ılık duş alınır. Elma sirkesi-lavanta banyosundan sonra duş alınmaz ve kurulanılmaz.

-Yağsız süt banyosu, kuru ve duyarlı deri için

Yağı alınmış 2 litre süt banyo suyuna eklenirken, su iyice karıştırılır. Banyodan sonra ılık bir duş alınır ve hafifçe kurulanılır. Eğer deriye banyodan önce 2 yemek kaşığı dolusu zeytinyağı yedirilirse, süt banyosu kuru deri için çok daha etkili olur. Banyo suyuna eklenen 1 bardak aynısafa çayı da deriyi ayrıca yatıştırır.

-Yağ-süt banyosu, kuru deri için

1 bardak ılık süt ve bir yemek kaşığı zeytinyağı, kapalı bir kavanozda iyice çalkalandıktan sonra banyo suyuna eklenir. Banyodan sonra sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

-Yağ banyosu, kuru deri için

50 ml bademyağı veya zeytinyağı sıcak banyo suyuna eklenir ve iyice karıştırılır. Banyodan sonra, cildin üstünde kalan su elle sıyrılır ve kalan hafif yağ filmi masajla yedirilir.

-Süt-bal banyosu, kırışıklara karşı

2 bardak ılık sütte 2 yemek kaşığı dolusu bal iyice eritilir, 1 tatlı kaşığı badem yağı eklenir ve kapalı bir kavanozda iyice çalkalandıktan sonra banyo suyuna eklenir ve banyo suyu da karıştırılır. Banyodan sonra sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

-Bal-süt-tuz banyosu, kuru ve olgun deri için

Banyo küveti doldurulurken 100g deniz tuzu serpiştirilir. Bu arada 1 litre sıcak sütte 250g çiçek balı eritilir ve banyo suyuna eklenir. Banyo suyu iyice karıştırılır. Banyodan sonra sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

-Oğulotu(melisa)-Aynısafa çiçeği banyosu, deriyi yatıştırıcı

3’er yemek kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru bitki, kaynama derecesinde sıcak 1 litre suda haşlanır, üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Banyodan sonra sıcak duş alınır.

Saç Birçok Nedenle Dökülür


SAÇI TANIYALIM (I)

İnsan vücudunun büyük bölümü kıllarla kaplıdır. Kıllar görünüm yanında vücudun ısı dengesinin korunmasında da rol oynarlar. Gebeliğin 2. ayından itibaren üst dudak, kaş ve yanakta ilk kıl tomurcukları görünmeye başlar. Bu tomurcuklanmalar hücre kümeleri şeklinde olup 4. aydan itibaren tüm vücut yüzeylerine yayılarak artarlar.Normal bir erişkin insanda ortalama olarak 5.6 milyon civarında kıl bulunur. Bazı insanlarda kılların normalden fazla olmasına Hirsitismus denir. Kılların doğuştan yokluğuna Atrichie denir.Tamamen saçla kaplı bir başta ortalama 100.000 adet saç vardır. Bir saçın ortalama ömrü 2-7 yıl arasındadır. Bu süre sonunda saç kökünden yeni bir saç çıkmaya başlar ve eski saç dökülür.

SAÇ NİÇİN DÖKÜLÜR?
Saç dökülmesi hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Erkeklerde daha sık olarak görülen saç dökülmesi, 25 yaşına kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkiler.
Saç dökülmesinin tedavisine geçmeden önce, saç dökülmesinin tipi mutlaka bir uzman hekim tarafından incelenmelidir. Zira bir çok hastalık, bir çok hormonal, metobolik ve besinsel etkiler ile saç dökülmesi oluşabilir. Bunlar ortadan kaldırılmadan %100 tedavi hiçbir zaman mümküm olmaz. Şimdi saç dökülmesinin nedenlerine göz atalım.


SAÇ DÖKÜLMESİ ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Biyopsi
Lokal aneztezi altında yapılır. Bazı kellik türlerinde bu yöntem son derece yararlıdır. Alopesi Areatada histolojik değişiklikler çok önce başlar ve tedavide alınan cevabın izlenmesinde bu yöntemler mümkün olur.
Saç Çekme(hair pull)
Bu tekniğin amacı saç kaybı miktarını değerlendirmektir. Tanı yönünden telojen ve anajen effluviumlarda ve saç şaftı bozukluklarında ve lokal alopesilerde önemlidir.
Saç Koparma (hair pluck-tikogram)
Kıl kökünün geçirdiği değişiklikleri inceleme açısından önemlidir.
Saç Büyümesinin Ölçülmesi
Fototrikogram
Klinik değerlendirmede androjenik alopesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Telojen saç yüzdesinin %?0 den fazla olması ilerki aylarda saç kaybının artacağının bir göstergesidir. Ayrıca kıl densitesinin 180-200 kıl/cm2 den az olması erken saç kaybına işaret eder. Alopesisinin tedavisi için tasarlanmış tedavinin etkinliğinde objektif bir yaklaiım sağlar. Mevsimsel döngülerin izlenmesi bu yöntemle mümkündür. Bu yöntem deriden sabit uzaklıkta bir kamera, milimetrik dereceli superempose cam çerçeve, 0.5 cm2 lik inceleme alanı. Bu yöntemle yetişkin normal erkekte tepe bölgesinde şu sonuçlar elde edilir:

Yoğunluk (cm2 de 204 saç)
Telojen oranı (%17.8)
Büyüme hızı (günde 0.35 mm)
Ortalama anajen çapı (76 mikron)
40 mikrondan küçük saç (ince saç) oranı (% 9.2)


Polarize ışık ile inceleme
Mikroskop altında saçın incelenmesidir. Burada saç yapısındaki bozukluklar görülebülür. Basit yöntemdir ancak saç kökü hakkında direkt bilgi verir.

*
Saç dökülmesinin tıbbi sınıflandırılması
*
Olağan saç dökülmesi
*
Metobolizma, Salgı Sistemi ve Besinsel etkilere bağlı Saç Dökülmeleri
*
Stres ve saç dökülmesi
*
Kozmetik uygulamalarda ortaya çıkan saç problemleri
*
İlaçlara bağlı saç dökülmeleri
*
Genetik hastalıklar ve saç dökülmesi
*
Androgenetik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi)
*
Gebelik ve saç dökülmesi


Erkek Tipi Saç Dökülmesi

Saçıma Neler Oluyor?

Erkek Tipi Saç Dökülmesi erkeklerdeki en yaygın saç dökülmesi tipidir. Erkek tipi saç dökülmesinde başınızın tepe kısmındaki ve şakaklardaki saçlarınız cılızlaşmaya başlar. Zaman geçtikçe şakaklardaki saçlar daha da geriler, sadece başın ön kısmın ortasında saç kalır ve tepe kısmında giderek daha da kelleşen bir bölge ortaya çıkar.

Daha sonra başın ön ve tepe kısımlarında saçların döküldüğü bölgeler yan yana gelir ve başın tepe kısmı iyice kelleşir. En sonunda tek geriye kalan başın yan taraflarında ve arkasında kalan saç sınırıdır.

Erkek tipi saç dökülmesi birçok erkek için istenmeyen ve stresli bir deneyimdir.

Bu durum, bazı erkeklerde yirmili yaşların başında ortaya çıkar.

Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) 25 yaşına kadar erkeklerin %25 'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkileyen ve erkeklerde en sık rastlanan saç dökülmesi tipidir.

Neden? Suçlu Genler!
Erkek tipi saç dökülmesi genellikle kalıtımsaldır ve birçok erkek için gerçek bir endişe kaynağıdır.

Erkek bu özelliği annesinin ve babasının soy ağacındaki bireylerden alır. Eğer genetik olarak saçınızı kaybetmeye programlandıysanız ve saç kaybınız için hiçbir şey yapamıyorsanız uzun dönemde saçınızı koruma şansınız çok azdır.

Erkek tipi saç dökülmesi normal saç döngüsünün dışında bir durumdur. Androgenetik alopesi, adından da anlaşılacağı üzere genetik nedene bağlıdır.

Siz Sınıflamada Hangi Seviyedesiniz? Neyi Bekliyorsunuz?
1 2 3 4 5 6 7

1. Saç dökülmesininde en şanslı dönemdesiniz.
2. Saç dökülmesini önlemek için hala şansınız devam ediyor.
3. Saç dökülmesini önlemek için elinizi çabuk tutmalısınız.
4. Saç dökülmesini önlemek için endişelenmekten başka bir şey yapmalısınız.
5. Saç dökülmesini önlemek için vakit çok geç demeyin.
6. Cerrahi tedaviler dışında, saç dökülmesini önlemek için dönüşü olmayan bir noktadasınız.
7. Cerrahi tedaviler dışında, saç dökülmesini önlemek için dönüşü olmayan bir noktadasınız.

Yukarıdaki sınıflama tablosuna göre hangi basamakta olduğunuzu belirleyin.

DHT: "Kötü" Testosteron

DHT vücuttaki pek çok erkeklik hormonundan biridir. DHT bir erkeğin yaşamının erken dönemindeki gelişim aşamalarında önemlidir; ancak, erkekler yaşlandıkça saç dökülmesinin nedeni haline gelmeye başlar. DHT saç folikülünü gözle görülebilir saç üretemeyecek şekilde küçültür.


DHT erkek tipi saç dökülmesinde önemli bir rol oynar.


DHT 'nin Olusumu
DHT'nin saç folikülüne etkisi

Erkek tipi saç dökülmesi DHT (dihidrotestosteron)'un kıl foliküllerine olan aktivitesinden kaynaklanmaktadır.

İnsan saçı normalde büyüme, dökülme ve yeniden büyümeyi içeren bir döngüyü izler. Ancak artmış DHT düzeylerinin büyüme evresinin kısalmasına ve saçın dökülmesi için gereken sürenin kısalmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir, . Bu durum saçların cılızlaşmalarına yol açar.

DHT'nin katkısının olduğu durumlar;

* Saçın büyüme evresinin kısalması
* Saç foliküllerinin ilerleyen minyatürizasyanu
* Terminal saç sayısında azalma

DHT'yi Baskılamak Artık Mümkün
DHT miktarı azaltılarak erkek tipi saç dökülmesinin önlenebildiği ve bazı erkeklerde saçın tekrar büyüyebileceği yapılan araştırmalarla gösterilmiştir. Bu bulguların sonucunda, bilim adamları yeni bir tedavi geliştirmişlerdir. Bugün erkek tipi saç dökülmesinin tedavisi için daha önce hiç olmadığı kadar çok seçenek vardır.


DHT 'nin Baskılanması
Finasterid'in Saç Folikülüne Etkisi

Doktorunuz erkek tipi saç dökülmesi tedavisindeki yeni seçenekler için en iyi bilgi kaynağıdır. cilt doktoruna bugün danışın.

Saç Dökülmesinin Nedenleri 2

Saç dökülmesinin çok çeşitli nedenleri vardır. Bunlar azalan sıklıkla aşağıdaki gibidir;

* Erkek tipi saç dökülmesi (Androgenetik allopesi) Bu saç dökülmesi tipinin sıklığı tam olarak kaydedilmemekle beraber beyaz ırktaki insanlarda sıklığı %100'e yaklaşmaktadır. Sitemizde erkek tipi saç dökülmesi ile ilgili bütün genel bilgileri bulabileceksiniz.
* Diffüz alopesi - Diffüz alopesi, bütün kafa derisi üzerinde yayılan jeneralize veya global saç dökülmesidir. Ciddi boyutlarda saç kaybı olana kadar genellikle farkedilmez. Diffüz alopesinin gidişatı değişkendir ve nedene bağlı olarak devamlı veya dönem dönem artan şekilde olmaktadır.

* Alopecia areata - alopecia areata belirti vermeden sınırları belirgin küçük dairesel yamalar şeklinde ortaya çıkar. Bazen de bütün kafa derisindeki saçın, hatta bütün vücuttaki kılların kaybıyla seyreder. Bunların dışında yara dokusu oluşturmayan, geri dönüşümlü, ve yaş, cinsiyet ve ırk tercihi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır.
* Sikatrisiyel alopesi - Sikatsiriyel alopesi saç foliküllerinin kalıcı yıkımından ve fibrozisinden (yara dokusu oluşumu) kaynaklanmaktadır. Genellikle dairesel şekilde oluşurken, yaygın bir şekilde de olabilir.
* Travmatik alopesi - Traksiyon (çekmeye bağlı) veya travmatik alopesiler çeşitli tipteki fiziksel ve kimyasal yaralanmalardan kaynaklanır ve akut veya kronik olabilir.
* İnfeksiyonlar ve infestasyonlar - Buradaki saç kaybı çeşitli mikroorganizmalar (mantarlar, bakteriler veya virüsler) ve bitler tarafından doğrudan veya dolaylı olarak saçın gövdesinin yıkılması veya saç foliküllerinin işlevlerinin bozulmasına bağlıdır. Bu tipteki saç dökülmesi spesifik olarak neden olan ajana göre değerlendirilir.
* Alopesiye neden olan saç gövdesi anormallikleri - Saç gövdesinin yapısal anormallikleri dört grupta incelenir: kırıklar, düzensizlikler, kıvırcıklanma veya sarmallaşmalar ve saç gövdesini etkileyen yabancı maddeler.
* Herediter ve konjenital alopesi - Bu tip saç dökülmeleri çeşitli kalıtımsal hastalıklardan veya gebelik ve doğuma bağlı hastalık veya komplikasyonlardan kaynaklanmaktadır.
* Çeşitli nedenlere bağlı alopesi - Sedef hastalığı gibi çeşitli kronik cilt hastalıkları saçlı deriyi de tutabilir.

Bunların dışındaki diğer saç dökülmesi tipleri genelde geçicidir ve çeşitli faktörler tarafından oluşur. Bunlara örnek olarak stres , troid bozuklukları, çinko ve demir eksiklikleri, infeksiyonlar, genel anastezi ile ameliyat, diyabet, aşırı doz A vitamini, başta kemoterapi olmak üzere çeşitli ilaçlarla yapılan tedaviler verilebilir.

Saç dökülme tipinizi belirleyecek en doğru kişi bir cilt hastalıkları uzmanıdır. Bu teşhise göre de saç dökülmesinin tedavisi değişecektir.
* " Buradaki sıralama dermatoloji kliniğinde yapılan değerlendirmedir."

Bir çok erkek için kaygı nedenidir.

Bir çok erkek için kaygı nedenidir.
Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi)
yaklaşık olarak erkeklerin
40 yaşına kadar %40'ını
50 yaşına kadar %50'sini
etkileyen ve erkeklerde en sık rastlanan saç dökülmesi tipidir.

İnsanları birbirinden ayırdeden çok çeşitli karakteristik özellikler vardır. Saç bu karakteristik özellikler içinde en çok çeşitlilik gösteren yapılardan bir tanesidir. Rengi, şekli, uzunluğu kişiden kişiye farklıdır. Tüm bu doğal çeşitliliğinin dışında insanlar, kendi zevk ve beğenileri doğrultusunda saçlarının görüntüsünü değiştirerek dış görüntülerini tamamlayan bir parçası haline getirirler.

Saçın bireyler için ne kadar önemli olduğu yüz yıllardan beri değişen saç şekillerinde de anlaşılmaktadır. Genellikle saç ve gençlik bir arada düşünülen kavramlardır. Buna karşılık erkeklerdeki saç dökülmesi ise daha çok bir olgunluk, bilgelik belirtisi olarak algılanmıştır. Buna göre herkes saç dökülmesinin önemini kendisi için karar vermelidir.

Sizin için saç dökülmesi önemli ise ve kaybetmekten hoşlanmıyorsanız bu sayfalarda aradığınızı bulabilirsiniz.

Saç Nelerden Yapılmıştır?
Saç bir çeşit keratin içerir ve üç farklı tabakadan oluşur: kütikül, korteks ve medulla. Kütikül dış tabakadaki koruyucu bölümdür ve birbirinin üzerini örten kiremite benzer hücrelerin oluşturduğu bir çok tabakadan oluşur. Saçın büyük bir bölümünü korteks oluşturur.

Saçın Rengini ve Yapısını Neler Etkiler?
Saçın farklı renk ve tonları melanin pigmentasyonunun bir sonucudur. Saçtaki melanin esas olarak saçın etrafındaki melanositler tarafından üretilir. Saç, yaşla birlikte grileşir. Ancak gerçek gri saçlar ileri yaşlara kadar ender görülür; sıklıkla gri saçlar adı verilen saç, beyaz ve pigmentli saçın bir karışımıdır. Grileşmenin erken aşamalarında ani bir pigmentasyon kaybı oluştuğu düşünülmektedir.

Farklı ırklara mensup insanların saçlarının kesitsel görünümünde de farklılıklar olabilir. Beyaz ırktan insanların saç kesiti ovaldir ve saçları kıvırcıklaşma eğilimi gösterir. Afrika ve Karayiplerdeki insanların saç kesiti yassıdır ve saç telleri birbirine dolaşıktır; Asyalı ırklarınki ise genellikle yuvarlak ve düzdür.

Saç Döngüsü
Saçın yaşam döngüsü 3 fazdan oluşmaktadır: Anajen (aktif büyüme), katejen (geçiş) ve telojen (dinlenme). Anajen faz yaklaşık olarak 1000 gün, katejen faz birkaç hafta ve telojen faz da yaklaşık olarak 100 gün sürer. Herhangi bir zamanda saçların %5-10'u telojen fazdadır. Kafa derisindeki binlerce farklı saç folikülü herhangi bir zamanda farklı aşamalarda bulunur.

Anajen Safha

Saç folikülü ve saç teli kesiti Katajen Safha
Telojen Safha

Anajen safha tekrar baslar ve saç folikülünden yeni saç teli büyümeye baslar.

Saç her ay ortalama 1 cm kadar olmak üzere 2-6 sene boyunca sürekli büyür ve sonra 2-4 hafta boyunca büyümeyi durdurur. Bu süreden sonra saç dökülür, normalde her gün ortalama 100 saç dökülmektedir. Saç döngüsü çok yavaş bir süre olduğu için herhangi bir tedavinin yararının görülmesi zaman gerektirir.

Saç Dökülmesi İle İlgili Bir Yazı

Saç dökülmesi yaygın ve sık görülen bir sağlık sorunudur. Yaşamınızın herhangi bir döneminde bu sorunu siz de yaşayabilirsiniz.

Araştırmalar, saç dökülmesinin kadınlarda da görüldüğünü, 20 yaşın üzerindeki her kadının, yaşamının herhangi bir döneminde saç dökülmesi nedeniyle tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün ise özellikle kadınlarda sık görülen hormonal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var.



Saçın esas maddesi keratin’dir. Saçlarınızı beslemek, sağlıklı ve parlak saçlara sahip olmak istiyorsanız bir kuralı hiç unutmamalısınız: Saç sadece kökünden beslenir. Saçlarınızı daha iyi beslemek için işe, doğru ve dengeli bir beslenme planı yaparak başlamalısınız. Dışarıdan yapacağınız çabalardan sonuç alamazsınız. Saç bakımı ürünleri saçın yıpranmış görüntüsünde kısa süreli değişmeler dışında pek yarar sağlamazlar. Bu ürünlerle saçlarınızı daha temiz ve bakımlı tutabilir, dış etkilerin oluşturduğu yıpranmanın sonuçlarını bir süre gizleyebilirsiniz. Saç bakım ürünleri ile saçınıza sadece bir dış bakım sağlayabilirsiniz. Bir kez daha hatırlatalım: Saçınız için gerekli olan besin unsurları saça sadece kan yolu ile ulaşabilirler. Saçınız için gerekli besin unsurlarını ağız yolu ile doğal besinler veya besin destekleri ile alabilirsiniz.

Saç dökülmelerinin hormonal, metabolik, mikrobik pek çok sebepleri var. Sorunun kaynağını araştırın. Demir, çinko veya başka bir besin unsurunun yetersiz alımı ile ilişkili olup olmadığını öğrenin. Yanlış planlanmış dengesiz ve çok düşük kalorili diyetlerin de saçınızı dökebileceğini unutmayın.

Sorunu, saçlarınızın ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve proteinlerin ona yalnızca kan dolaşımı ile ulaşabileceğini unutmadan çözmeyi deneyin.

Saç dökülmeniz beslenmenize ilişkin sorunlardan kaynaklanıyorsa, kalsiyum, çinko, selenyum gibi minerallerin, p-aminobenzoik asit, keratin, sistin ve tiamin gibi besin unsurlarını ihtiva eden bazı hazır ürünlerin veya besinlerin ağız yoluyla alımı halinde yardımcı olabileceklerinden şüphe etmeyin!

Bir hatırlatma

Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün özellikle kadınlarda sık görülen hormonal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Bu küf, ilk kez 1970’li yıllarda Almanya’da kullanıma verildi. Tıbbi küfün tiamin, keratin ve sistin ile birlikte kullanımının daha etkili olduğunu ise 1990 sonrasında yapılan yeni ve güvenilir çalışmalar gösterdi.

Saç dökülmesini durdurmak, saç hasarını önlemek istiyorsanız çözümün dıştan değil içten geldiğini unutmayın. Önce doğru ve dengeli bir beslenme planı yapın, stresten, üzüntüden, uykusuzluktan uzak bir yaşam planı yapın. Gerektiğinde bir uzman danışmanlığı alarak yukarıda belirtilen besin unsurlarını bir arada içeren yeni ve etkili ürünlerden yararlanın.

Saç kaybını artıran etkenler

Tükenmişlik durumu, stres

Ateş, enfeksiyonlar

Tiroid bozukluğu gibi bazı hormonel ve metabolik hastalıklar (Tiroid bezi tembelliği)

Kansızlık

Mevsimsel dökülmeler

Hamilelik ve emzirme dönemleri

Beslenme bozuklukları, bilinçsiz ve ağır sık tekrarlanan diyet rejimleri, alkol bağımlılığı

Kanser tedavileri gibi ilaçların kullanımı

Zehirlenmeler

Radyasyon

Gerçekler ve rakamalar

Saç sayısı: Her insanda 100.000 - 150.000

Saç yoğunluğu: 200/cm²

Çapı: 0.1 mm

Her bir saç telinin aylık uzama miktarı: 1 cm

Bir günde toplam saç uzaması: 20-30 m

Günde kaybedilen toplam saç sayısı: 50-100

Günde Kaç Adet Saç Dökülür

Günde, normal olarak 80 saç kılı dökülür. Bundan fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, bazı ateşli hastalıklar, tiroid hastalıkları, kansızlık, verem, şeker hastalığı gibi bütün vücudu etkileyen hastalıklardan sonra görülür. Tıp dilinde alopesi adı verilen saç dökülmesi; basit saç dökülmesi ve pelad olmak üzere iki çeşittir.
Saç dökülmesi için Şifalı Bitkiler

Şifalı Bitkiler > Bitkiler, Bitki Çayları, Meyveler, Sebzeler, Baharatlar

çörekotu yağı
Nigellae sativae Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.

defne yağı
Lauri expressum Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.

Aranan kelimeler: Saç dökülmesi, Saç dökülmesi Hastalığı, Saç dökülmesi Tedavisi, Saç dökülmesi Hastalıkları, Saç dökülmesi için Şifalı Bitkiler ve Dermatoloji (Deri Hastalıkları)...

Saç Dökülmesine Farklı Çözümler

Elbette gür ve sağlıklı saçlara sahip olmak güzel bir şey. Ama bir gün gelir, istemeden o güzelim saçlarınıza veda etmek zorunda kalırsanız paniklemeyin. Çünkü günümüz yöntemleriyle tekrar eskisi gibi güzel saçlara kavuşmak mümkün.



Kadınların yüzde 40'ı, erkeklerin ise yaklaşık yüzde 50'si yaşamlarının bir bölümünde saç dökülmesi sorunu yaşıyor. Aslında saç dökülmesinin çeşitli sebepleri bulunuyor. Ancak bunları genel olarak iki grupta toplamak mümkün. Birincisi; dış çevreyle, ikincisi ise; insanın yapısıyla ilgili. Kalıtsal faktörler, hormon bozuklukluğu, sağlıksız beslenme nedeniyle vücutta ihtiyacı olan maddelerin eksikliği ya da fazlalığı iç etkenler arasında sıralanabilir. Mevsimsel şartlar, hava kirliliği, uygunsuz saç bakımı, stres gibi faktörler de dış şartlar grubuna dahil edilebilir.

Uzmanlar, 40 - 50 yaşları arasında her 10 erkekten 4'ünde belirgin bir saç kaybı bulunduğunu, yaş ve genetik özellikler sonucu ortaya çıkan (androgenetik) saç dökülmesinin 10, 20 ya da 30'lu yaşlarda da başlayabildiğini belirtiyor. Kadınlarda ve erkeklerde saç kaybının farklı şekillerde ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, erkeklerde alın köşeleri ve tepe bölgelerinde saç dökülmesi görülürken, kadınlarda tepe bölgesinde kısmi bir saç dökülmesi ile karşılaşıldığını anlatıyor.

Kadın ve erkek arasındaki fark

Erkeklerde: Saç dökülmesi daha çok hormonal sorunlardan kaynaklanıyor. Çok daha hızlı seyrettiği için tedavide çabuk davranmak önemli. Çünkü saç dökülmesine sebep olan enzimler, normalde 3 - 4 yıl olan saçın yaşam süresini 1 - 2 yıla indiriyor. Bu yüzden yeni saçların oluşum süreleri kısalıyor ve onlar da sağlıklı olmuyor. Bu sürecin sonucunda saç dokusu giderek güçsüzleşiyor ve sonunda ölüyor. Erkeklerde saç dökülmelerini önlemek için lokal tedaviler, uygun vitaminler ve ek olarak stresi azaltacak ilaçlar tercih ediliyor, hormon tedavisi ise özel durumlar dışında önerilmiyor.

Kadınlarda: Kadınlardaki erkek tipi saç dökülmesi çoğunlukla 18 - 44 yaşları arasında görülüyor. Dökülmeyi başlatan nedenin temelinde genellikle büyük bir stres ya da gerginlik yatıyor. İlk belirtileri; saçların güçsüzleşmesi, incelmesi ve tepeden yavaş yavaş başlayan dökülmelerdir. Ancak kadınlarda erkeklerdeki gibi tam bir kellik çok nadir görülür. Saç dökülmesinin yanı sıra deride yağ bezlerinin çalışmasını bozan bir hastalık oluşabilir. Bu durumda bir hormon ölçümü yaptırmak gerekir.

Saç nakli ameliyat gerektiriyor




Saç dökülmesinden kaynaklanan hafif kelliklerde, cerrahi yöntemlerle saç nakli yapılabiliyor. Uzman kişi, ameliyatı yaptırmak isteyen kişiye önceden geçirilen hastalıklar, yaşam koşulları, aile hikayesi gibi kişisel bilgilerden oluşan çeşitli sorular soruyor. Ardından saç derisi muayene edilerek, ameliyatın yapılıp yapılmayacağına karar veriliyor.
Ameliyat lokal anestezi altında uygulanıyor. Ameliyat esnasında ense bölgesinden bir şerit halinde, üzerinde çok sayıda saç kökü bulunan ince bir kesit alınıyor ve saçın olmadığı bölgelere mikrocerrahi uygulamayla dağıtılarak ekiliyor. İşlem kolay uygulanıyor ve acı vermiyor. Şeridin alındığı yer sonra cerrahi yöntemle kapatılıyor. Fakat ekilebilen saç miktarı kısıtlı olduğundan, eğer kellik fazlaysa, birden fazla ameliyat gerekebiliyor. Burada amaç, saçlara herhangi bir sunilik olmadan, gür bir görüntü kazandırmak.

Ameliyattan sonra ilk bir ay içinde, ekilen saçlar dökülüyor. Ancak ortalama 3 ay gibi bir süre sonra saç köklerinden yeni ve kalıcı saçlar çıkmaya başlıyor. Bunlar da, normal saçlar gibi ayda ortalama 1 cm uzuyor. Bu saçlar da ömür boyu kalıyor. Ekilen saçların bakımı veya kesimi, normal saçlardan farklı olmuyor.

Saç nakli her yaşta uygulanabiliyor. Ancak ameliyat yoluyla uygulanan saç nakli, şeker hastalığı, diyaliz gerektiren böbrek rahatsızlığı, karaciğer ya da ağır kalp hastalığı olan kişilere uygulanmıyor. Bunların dışında herhangi bir kısıtlama bulunmuyor.

Protez saçlar ameliyatsız uygulanır

Ameliyat olmak istemeyenler, protez saçı tercih edebilir. Protez uygulamasına başlamadan önce, uygulamanın yapılacağı bölge inceleniyor ve saçların dökülme riskinin devam ettiği yerler de gözden geçiriliyor. Ardından başın kalıbı ve saçtan örnekler alınıyor. Bunlar, yurtdışına protezin hazırlanacağı merkeze gönderiliyor. Burada suni, hava ve suyu geçiren, gözenekleri olan ikinci bir deri hazırlanıyor. Saç bankalarından temin edilen numune saçlar, hazırlanan bu deriye saçların çıkış yönüne göre tek tek ekiliyor.

Sorunlu bölgeyi tamamen kamufle edecek özelliklere sahip olan bu protez, özel odalarda ve ortalama 2 saat süren işlemle uygulanıyor. Protezin deriye yerleştirilmesi özel bir yapışkanla veya mikro tüplerle gerçekleşiyor. Ardından kişinin istediği modele göre saç kesimi yapılıyor ve saçlar şekillendiriliyor. Protezin altındaki saçlar, hava ve suyu geçirdiği için canlılığını kaybetmiyor. Bir tek seansla istenilen gürlükte saçlara sahip olunabiliyor.

Saç protezi yaptırdıktan sonra kişi herhangi bir hareket kısıtlamasıyla karşılaşmıyor. Yani banyo yapabiliyor, saçını tarayabiliyor ya da denize girebiliyor. Protez saçları diğer saçlardan ayırt etmek mümkün olmuyor.

Saç bakımı ihmal edilmemeli

Protezin yerleştirildiği bölgedeki saçlar düzenli olarak kesilmezse, bir potluk görüntüsü oluşabiliyor. Bu nedenle mutlaka kuaför bakımı yapılması gerekiyor. Bu bakım protezin uygulandığı merkezde yapılmalı. Çünkü protezin çıkarılıp tekrar yerleştirilmesi gerekiyor. Ardından saçlara bakım uygulanıyor. Normal saça yapılan tüm bakım ve uygulamalar protez saça da yapılabiliyor. Ancak tercih edilen malzemelerin iyi olması gerekiyor.

Doğal yöntemlerle saçlarınızı canlandırın

Sıcak yağ tedavisi

Çabuk kırılan saçlar için: 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayıp durulayın.

Hintyağı tedavisi

İnce, çabuk kırılan, kuru saçlar için: Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluya sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın.

Mayonez tedavisi

Baş derisine nem kazandırmak ve kuru saçlar için: Bir yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırarak çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayıp durulayın.

Tedavi Yöntemleri 3 (İlaç Dışı Yöntemler)

TAKMA SAÇ / POSTİŞ

Saç sistemleri mevcut saçın içine yerleştirilip yapıştırılarak, bantlanarak veya saçlı deri içinden tutturularak kullanılabilmektedir. Saç sistemleri her birkaç haftada bir kişinin kendi saçının kesilmesi ve sistemin tekrar sıkıştırlması için ziyaret gerektirir.


SAÇ DOKUMA / İLAVE ETME

Gerçek veya yapay saç henüz sağlıklı olan veya seyrekleşen saç eklenerek yapılır.



KOZMETİK ÜRÜNLERİ

Kozmetik ürünler, isminden de anlaşılacağı üzere, erkek tipi saç dökülmesinin tedavisinde kullanılamaz. Bunların içinde saçlı deriyi boyama, saçı daha kalın ve uzun gösteren spreylar, şampuanlar ve kremler gibi ürünler yer almaktadır.


DİĞER YÖNTEMLER

Vitaminler, saçlı deriye uygulanan solüsyonlar, bitkisel ekstraklar bu grupta sayılabilir. Bunların içinde yüzyıllardan beri uygulanagelen yöntemler olsa da, klinik yararları çok azdır. Bilimsel gelişmeler ışığında gelişen tedaviler bugün için sonuca en yakın alternatifi oluşturmaktadır.

Tedavi Yöntemleri 2 (Cerrahi Yöntemler)

Saç dökülmesi cerrahisinde başlıca üç yaklaşım vardır:

*
Saç transplantasyonu (saç ekimi)
*
Kafa derisinin küçültülmesi
*
Flap cerrahisi


SAÇ TRANSPLANTASYONU (Saç ekimi / Nakli)

Saç transplantasyonu arkasındaki mantık, saç dökülmesi eğilimi olmayan bir bölgeden alınan saçın, saç dökülmesi olan bölgelere transplante edildiğinde kendi orijinal bölgesinde olduğu gibi büyümeye devam edeceğidir. Donör (verici) saçların kullanıldığı bölgeler genellikle kafa derisinin temporal (şakak), parietal (şakağın üst tarafı) ve oksipital (ense) bölgelerinden alınır.


SAÇLI DERİNİN DARALTILMASI

Bu işlem saçı dökülmüş kafa derisinden bir parçanın çıkarılmasını ve geriye kalan deri ile birleştirilmesini ve böylece saçlı olan bölgelerin baştaki saç dökülen bölgelerin üzerine örtülmesini içerir.




FLAP CERRAHİSİ

Bu yöntem, kafa derisinin bir tarafından şaçlı derinin bir kısmının alınarak bunun kafanın tepesini örtecek şekilde kendi ekseninde öbür tarafa döndürülmesini içerir. Flap cerrahisinin çeşitli tipleri vardır; ancak en yaygını 20. yüzyılın ortalarında bu yöntemi bulan Dr. Jose Juri'nin adıyla anılan Juri Flap olarak bilinir.
Saç dökülmesinde uygulanan cerrahi yöntemlerle ilgili daha detaylı bilgi için lütfen cilt doktorunuza başvurunuz.

Tedavi Yöntemleri 1 (İlaçla Tedavi)

FİNASTERİD 1MG TABLET

Erkek tipi saç dökülmesini durdurabildiği klinik deneylerle ispatlanmış ilk ve tek FDA* onaylı tablettir.

* FDA (Food and Drug Administration): American Gıda ve İlaç Kurumu

Finasterid 1mg, erkek tipi saç dökülmesi probleminin altında yatan nedene yönelik tedavi sunan ilk ağızdan kullanılan üründür.

Finasterid 1mg DHT'nin Oluşmasını Baskılar.



DHT 'nin Olusumu


DHT'nin saç folikülüne etkisi



DHT 'nin Baskılanması


Finasterid'in Saç Folikülüne Etkisi



Bilim, tablet formunda günde bir kez uygulanan ilaç ile DHT'ye etki etmenin yolunu buldu.

Finasterid 1mg DHT'nin oluşmasını bloke eder ve bu yolla erkeklerde kalıtsal erkek tipi saç dökülmesinin gelişmesindeki anahtar bir faktörü kesintiye uğratır. Finasterid 1mg'ın saçlı kafa derisindeki DHT düzeyini etkin biçimde azalttığı kanıtlanmıştır.
Erkek tipi saç dökülmesi olan erkeklerde günde 1 kez alınan Finasterid 1mg saç dökülmesinin ilerleyişini yavaşlatmış ve 2 yılı aşkın süren klinik çalışmalarda yeni saç büyümesini arttırmıştır.



Finasterid 1mg'ı Kimler Kullanabilir?

Finasterid tepe ve ön orta-hat saçlı kafa derisinde erkek tipi saç dökülmesi olan erkeklerde kullanılır.
Erkek tipi saç dökülmesi erkeklerin kafa derisindeki saçlarının incelmesiyle yaşadıkları yaygın bir durumdur. Bu durum saç çizgisinin gerilemesi ve/veya tepenin kelleşmesiyle sonuçlanır. Bu değişiklikler erkeklerde genellikle 20'li yaşlarda yavaş yavaş başlar. Erkek tipi saç dökülmesinin kalıtımsal nedenlerden ve hormonal etkilerden olduğuna inanılmaktadır.



Finasterid 1mg'ın Klinik Başarısı

Finasterid 1mg, erkeklerin çoğunda saçlı derideki seyrek veya kelleşmekte olan bölgedeki saçların sayısını arttırır. Genel olarak, saç büyümesindeki artışın ve/veya daha fazla saç dökülmesinin önlenmesinin gözlenmesi için 3 ay veya daha üzerinde hergün kullanım gerekmektedir. Maksimum yarar sağlamak için sürekli kullanım önerilir. Tedavinin bırakılması etkinin 12 ay içinde ortadan kalkmasına yol açar.

Sonuçlar bireysel farklılık gösterebilir.







Finasterid 1mg Nasıl Kullanılır?

Günde 1 tablet alınmalıdır. Günde 1 tabletten fazla aldığınızda, daha iyi ve hızlı bir etkisi olmaz. Finasterid 1mg gıdalarla veya aç karnına alınabilir.



Finasterid 1mg'ın Kullanımında Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?

Finasterid 1mg sadece erkeklerde kullanılır. Finasterid kadın ve çocuklarda, gebe olan veya olabilecek kadınlarda, bu ürünün herhangi bir bileşenine karşı alerjisi olan kişilerde kullanamaz. Gebe olan veya olabilecek kadınlar kırılmış veya ufalanmış Finasterid tabletlerine dokunmamalıdır.

Finasterid 1 mg içeren tablet PSA (Prostat-Spesifik Antijen) isimli kan testini etkileyebilir. Eğer PSA testi yaptırdıysanız, hekiminize Finasterid 1 mg kullandığınızı kesinlikle belirtiniz.

Finasterid 1mg'ın gözle görülebilir yararları zamanla gelişmektedir.

Tedaviye Ne Zaman Başlanmalı?

Saçınızı kaybetmekte olduğunuzu düşünüyorsanız yanda gösterilen sınıflandırma skalasında kendinizi değerlendirebilirsiniz.

Saçınızdaki dökülme henüz 6. dereceye gelmediyse hala birşeyler yapmak için şansınız var demektir. Eğer saçınızdaki dökülme 6. derece ya da gecmişse cerrahi yöntemler sizin için çözüm olabilir. Saç tipinizin belirlenmesi ve buna en uygun tedavinin seçilmesinde bir cilt doktoru size yardımcı olacaktır.

Harekete geçmek için kendinize sorabileceğiniz bir kaç soru;

Saçı dökülmesi olan yakınlarınız var mı? (anne/baba, büyükbaba, amca,dayı, erkek kardeş vb.)
Bu yakınlarınız, yaşlarının erken dönemlerinde mi bu sorunla karşılaştılar?
Saçınızın geleceği konusunda endişeli misiniz?


Eğer bu sorunlardan herhangi birine yanıtınız "evet" ise daha fazla bilgi için cilt doktorunuza danışınız.



Ne zaman birşeyler yapılmalı?

Hergün ve uzun zamandan beri 100-200 civarında saçınız dökülüyorsa erkek tipi saç dökülmesinin belirtileri ortaya çıkmıştır. Bu kadar saçınızın döküldüğünü düşünüyorsanız paniğe kapılmadan hemen bir cilt doktoruna danışın.
Saç dökülmesi genellikle sinsice ilerler. Bu yüzden, saçların birden yok olduğunu ve yerine yenisinin çıkmadığını gördüğünüz o kritik anı yakalamanız çok zordur.

Saçlı derinizdeki açık alanlar artık saklanamaz hale geldiğinde veya saç dökülmesi ile ilgili endişeniz olduğunda bir doktora, en iyisi bir cilt doktoruna danışın. Çünkü saç dökülmesi onların uzmanlık alanına girmektedir.
Sizde kaybetmekten hoşlanmayanlardansınız o zaman başınızdaki sorunu gidermek için birşeyler yapma vakti gelmiş demektir.


Saç Dökülmesi İle İlgili Neler Yapılıyor?

İnsanlar güzel saçlara sahip olmayı gençlik, canlılık ve çekici olmak ile bağdaştırmaktadırlar. Böyle bir görüntüye zayıf saçlı, hatta ve hatta saçların dökülmüş olması hiç de uymamaktadır. Bu yüzden insanlar yüzyıllardan beri saç dökülmesine karşı bir çok denemede bulunmuşlardır. Günümüzde ise erkek tipi saç dökülmesinin nedenleri büyük oranda anlaşılmış ve buna karşı çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu uygulamalardan bazıları sadece dış görünümü düzeltmek amacıyla kullanılırken, özellikle ilaçla tedavi nedene yönelik tedavi sağlamaktadır.

Erkeklerde Saç Dökülmesi

Saçıma Neler Oluyor?
Erkek Tipi Saç Dökülmesi erkeklerdeki en yaygın saç dökülmesi tipidir. Erkek tipi saç dökülmesinde başınızın tepe kısmındaki ve şakaklardaki saçlarınız cılızlaşmaya başlar. Zaman geçtikçe şakaklardaki saçlar daha da geriler, sadece başın ön kısmın ortasında saç kalır ve tepe kısmında giderek daha da kelleşen bir bölge ortaya çıkar.

Daha sonra başın ön ve tepe kısımlarında saçların döküldüğü bölgeler yan yana gelir ve başın tepe kısmı iyice kelleşir. En sonunda tek geriye kalan başın yan taraflarında ve arkasında kalan saç sınırıdır.

Erkek tipi saç dökülmesi birçok erkek için istenmeyen ve stresli bir deneyimdir.

Bu durum, bazı erkeklerde yirmili yaşların başında ortaya çıkar.

Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) 25 yaşına kadar erkeklerin %25 'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkileyen ve erkeklerde en sık rastlanan saç dökülmesi tipidir.
Neden? Suçlu Genler!
Erkek tipi saç dökülmesi genellikle kalıtımsaldır ve birçok erkek için gerçek bir endişe kaynağıdır.

Erkek bu özelliği annesinin ve babasının soy ağacındaki bireylerden alır. Eğer genetik olarak saçınızı kaybetmeye programlandıysanız ve saç kaybınız için hiçbir şey yapamıyorsanız uzun dönemde saçınızı koruma şansınız çok azdır.

Erkek tipi saç dökülmesi normal saç döngüsünün dışında bir durumdur. Androgenetik alopesi, adından da anlaşılacağı üzere genetik nedene bağlıdır.

Siz Sınıflamada Hangi Seviyedesiniz? Neyi Bekliyorsunuz?

Saç Dökülmesinin Nedenleri

Saç dökülmesinin çok çeşitli nedenleri vardır. Bunlar azalan sıklıkla aşağıdaki gibidir;


• Erkek tipi saç dökülmesi (Androgenetik allopesi) Bu saç dökülmesi tipinin sıklığı tam olarak kaydedilmemekle beraber beyaz ırktaki insanlarda sıklığı %100'e yaklaşmaktadır. Sitemizde erkek tipi saç dökülmesi ile ilgili bütün genel bilgileri bulabileceksiniz.

• Diffüz alopesi - Diffüz alopesi, bütün kafa derisi üzerinde yayılan jeneralize veya global saç dökülmesidir. Ciddi boyutlarda saç kaybı olana kadar genellikle farkedilmez. Diffüz alopesinin gidişatı değişkendir ve nedene bağlı olarak devamlı veya dönem dönem artan şekilde olmaktadır.

• Alopecia areata - alopecia areata belirti vermeden sınırları belirgin küçük dairesel yamalar şeklinde ortaya çıkar. Bazen de bütün kafa derisindeki saçın, hatta bütün vücuttaki kılların kaybıyla seyreder. Bunların dışında yara dokusu oluşturmayan, geri dönüşümlü, ve yaş, cinsiyet ve ırk tercihi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır.

• Sikatrisiyel alopesi - Sikatsiriyel alopesi saç foliküllerinin kalıcı yıkımından ve fibrozisinden (yara dokusu oluşumu) kaynaklanmaktadır. Genellikle dairesel şekilde oluşurken, yaygın bir şekilde de olabilir.

• Travmatik alopesi - Traksiyon (çekmeye bağlı) veya travmatik alopesiler çeşitli tipteki fiziksel ve kimyasal yaralanmalardan kaynaklanır ve akut veya kronik olabilir.

• İnfeksiyonlar ve infestasyonlar - Buradaki saç kaybı çeşitli mikroorganizmalar (mantarlar, bakteriler veya virüsler) ve bitler tarafından doğrudan veya dolaylı olarak saçın gövdesinin yıkılması veya saç foliküllerinin işlevlerinin bozulmasına bağlıdır. Bu tipteki saç dökülmesi spesifik olarak neden olan ajana göre değerlendirilir.

• Alopesiye neden olan saç gövdesi anormallikleri - Saç gövdesinin yapısal anormallikleri dört grupta incelenir: kırıklar, düzensizlikler, kıvırcıklanma veya sarmallaşmalar ve saç gövdesini etkileyen yabancı maddeler.

• Herediter ve konjenital alopesi - Bu tip saç dökülmeleri çeşitli kalıtımsal hastalıklardan veya gebelik ve doğuma bağlı hastalık veya komplikasyonlardan kaynaklanmaktadır.

• Çeşitli nedenlere bağlı alopesi - Sedef hastalığı gibi çeşitli kronik cilt hastalıkları saçlı deriyi de tutabilir.
Bunların dışındaki diğer saç dökülmesi tipleri genelde geçicidir ve çeşitli faktörler tarafından oluşur. Bunlara örnek olarak stres , troid bozuklukları, çinko ve demir eksiklikleri, infeksiyonlar, genel anastezi ile ameliyat, diyabet, aşırı doz A vitamini, başta kemoterapi olmak üzere çeşitli ilaçlarla yapılan tedaviler verilebilir.
Saç dökülme tipinizi belirleyecek en doğru kişi bir cilt hastalıkları uzmanıdır. Bu teşhise göre de saç dökülmesinin tedavisi değişecektir.

Saça Dair

İnsanları birbirinden ayırdeden çok çeşitli karakteristik özellikler vardır. Saç bu karakteristik özellikler içinde en çok çeşitlilik gösteren yapılardan bir tanesidir. Rengi, şekli, uzunluğu kişiden kişiye farklıdır. Tüm bu doğal çeşitliliğinin dışında insanlar, kendi zevk ve beğenileri doğrultusunda saçlarının görüntüsünü değiştirerek dış görüntülerini tamamlayan bir parçası haline getirirler.

Saçın bireyler için ne kadar önemli olduğu yüz yıllardan beri değişen saç şekillerinde de anlaşılmaktadır. Genellikle saç ve gençlik bir arada düşünülen kavramlardır. Buna karşılık erkeklerdeki saç dökülmesi ise daha çok bir olgunluk, bilgelik belirtisi olarak algılanmıştır. Buna göre herkes saç dökülmesinin önemini kendisi için karar vermelidir.

Sizin için saç dökülmesi önemli ise ve kaybetmekten hoşlanmıyorsanız bu sayfalarda aradığınızı bulabilirsiniz.

Saç Nelerden Yapılmıştır?
Saç bir çeşit keratin içerir ve üç farklı tabakadan oluşur: kütikül, korteks ve medulla. Kütikül dış tabakadaki koruyucu bölümdür ve birbirinin üzerini örten kiremite benzer hücrelerin oluşturduğu bir çok tabakadan oluşur. Saçın büyük bir bölümünü korteks oluşturur.

Saçın Rengini ve Yapısını Neler Etkiler?
Saçın farklı renk ve tonları melanin pigmentasyonunun bir sonucudur. Saçtaki melanin esas olarak saçın etrafındaki melanositler tarafından üretilir. Saç, yaşla birlikte grileşir. Ancak gerçek gri saçlar ileri yaşlara kadar ender görülür; sıklıkla gri saçlar adı verilen saç, beyaz ve pigmentli saçın bir karışımıdır. Grileşmenin erken aşamalarında ani bir pigmentasyon kaybı oluştuğu düşünülmektedir.

Farklı ırklara mensup insanların saçlarının kesitsel görünümünde de farklılıklar olabilir. Beyaz ırktan insanların saç kesiti ovaldir ve saçları kıvırcıklaşma eğilimi gösterir. Afrika ve Karayiplerdeki insanların saç kesiti yassıdır ve saç telleri birbirine dolaşıktır; Asyalı ırklarınki ise genellikle yuvarlak ve düzdür.

Saç Döngüsü
Saçın yaşam döngüsü 3 fazdan oluşmaktadır: Anajen (aktif büyüme), katejen (geçiş) ve telojen (dinlenme). Anajen faz yaklaşık olarak 1000 gün, katejen faz birkaç hafta ve telojen faz da yaklaşık olarak 100 gün sürer. Herhangi bir zamanda saçların %5-10'u telojen fazdadır. Kafa derisindeki binlerce farklı saç folikülü herhangi bir zamanda farklı aşamalarda bulunur.

Saç her ay ortalama 1 cm kadar olmak üzere 2-6 sene boyunca sürekli büyür ve sonra 2-4 hafta boyunca büyümeyi durdurur. Bu süreden sonra saç dökülür, normalde her gün ortalama 100 saç dökülmektedir. Saç döngüsü çok yavaş bir süre olduğu için herhangi bir tedavinin yararının görülmesi zaman gerektirir.

Saç dökülmesi için tedavi

Saç dökülmesi konusunda tedavi görmek istiyorsanız önce uzman hekim tarafından tedavi görmelisiniz, kesinlikle kulaktan dolma, kesin olmayan bilgilerle hareket etmeyin.
Saç dökülmesi ciddi bir problemdir ve konunun uzmanı hekimlerce çözüm üretilebilir.
Saç dökülmesi için ilaç tedavisi görebilirsiniz.
Saç dökülmesi için cerrahi tedavi görebilirsiniz.
Saç dökülmesi için saç ekim yöntemi ile çözüm bulabilirsiniz.
Saç dökülmesi için cerrahi olmayan yöntemlerle varolan saça saç ekleme veya deriye yapıştırma gibi yöntemler ile sonuç alabilirsiniz.